BOŞANMA VE ÇOCUK
Çocukların ruhsal gelişimi ve sosyal uyumu için anne-baba ve çocuktan oluşan bir aileye ihtiyaçları vardır. Ancak bu aile bireylerinin bir arada olmasının yanında ailede huzurun olması çok önemlidir. Huzur içinde eşlerin birbirleri ile uyumlu bir şekilde anlaşmaları gereklidir. Bazen aileler anlaşamasa da çocukları için ayrılmazlar. Ancak her gün kavga ve gürültünün olduğu bir ortam çocuğa zarar verir. Evliliğini sürdüremeyeceğini düşünen eşler boşanma kararını alırken öncelikle bunun kendi hayatları ile ilgili aldıkları bir karar olduğunu düşünmek zorundadır.
Boşanma süreci ne olursa olsun çocuk için zor bir süreçtir. Çünkü çocuklar her zaman ailenin bir arada olmasını arzu eder. Boşanma sürecindeki eşlerin birbirine düşmanca ve kötü davranışları bu sürecin çocuklar açısından sancılı geçmesine neden olur. Boşanma sürecinde bazı eşler aralarındaki gerginliği çocuk üzerinden yaşarlar. Öfkelerini çocukları kendi tarafına çekerek atmak isterler. Diğer tarafı çocuğa kötüleyip kendisinin iyi bir ebeveyn olduğunu göstermek adına abartılı davranışlar sergilerler. Bütün bunlar çocuğun zihnini çok karıştırır ve çocuğa zarar verir. Eğer anne-baba çocukları için dengeli bir ortam yaratmayı ve aralarındaki ilişkiyi sürdürmeyi başarırlarsa, bu uzun vadede çocukların yararına olur.
Anne – Babaların boşanma sürecinde dikkat etmesi gereken konular:
• Çocuğun duygularını ifade edebileceği bir ortam yaratın. Çocuğunuzun duygularını dile getirmesi için kendi duygularınızı dile getirip onu teşvik edebilirsiniz. Eğer çocuğunuz istemezse ısrar etmeyin. • Bu dönemde çocuk yaşının altında davranışlar sergileyebilir, bunu anlayışla karşılayın ve asla eleştirmeyin. • Çocuğunuzla olabildiğince vakit geçirin. Ve oyun oynayın. • Çocuğun yanında eski eşinizi asla kötülemeyin, eleştirmeyin, suçlamayın. Unutmayın o sizin çocuğunuzun hala babası yada annesi.
Boşanma kararı alındıktan sonra, anne-baba bu durumu çocuğa çok net bir şekilde, çocuğun yaşına uygun olarak, çok detaya girmeden söylemelidir. Çocuk boşanma ile ilgili olarak, geleceği ile ilgili olarak birçok soru sorabilir. Sabırla dinleyip dürüst, doğru cevaplar vermek gerekir. Aksi takdirde çocuğun kaygı seviyesi artar ve anne-babasına karşı güvensizlik yaşar.
Anne ve babasının boşanma kararını duyan çocuk şu soruların cevabını almak ister:
1. Annem ve babam neden ayrılıyorlar? Çocuğun yaşına uygun olarak, çok detaylara girmeden gerçeği açıklamak gerekir. Ebeveynler bu süreçte birbirlerine karşı suçlamalarda bulunmamalıdır. Kırgınlık ve öfkelerine hakim olmaları gerekir.
2. Evden kim ayrılacak, ben kiminle yaşayacağım? Çocuğa evden kimin ayrılacağı ve bundan sonra kiminle yaşayacağı açık bir şekilde söylenmelidir. Çocuk bu durumda neden annemle ya da babamla yaşayamıyorum diye sorabilir. Çocuğun niçin hangi ebeveyn ile kaldığının sebepleri açıklanmalıdır. Alkolizm, fiziksel ve cinsel istismar hariç benim yanımda daha güvende olacaksın gibi açıklamalar doğru değildir.
3. Evden ayrılan annem-babam nerede yaşayacak? Açık bir şekilde çocuğun endişelerini gidermek için ayrılan ebeveynin bundan sonra kiminle ve nerede yaşayacağı anlatılmalıdır.
4. Annemi ya da babamı bir daha göremeyecek miyim? Eşlerin çocukları ne sıklıkta göreceği genellikle mahkeme kararı ile verilir ancak ideal olanı çocuğun istediği zaman annesini babasını görmesidir. Mümkünse bu çocuğa bu şekilde söylenmelidir. Eğer değilse çocuğa anne ya da babasını ne zaman göreceği açıklanmalıdır. Örneğin; ‘her cumartesi – pazar babana gideceksin’ vb… Bu konu da çocuğa kesinlikle yalan söylenmemelidir. Çocuğa ne söylendiyse o gün ve saatlerde ebeveyni ile çocuk görüşmelidir. Boşanmadan sonra en yakın zamanda çocuğun evden ayrılan ebeveyn ile görüşmesi sağlanmalıdır.
5. Bana ne olacak? Çocuk boşanmadan sonra ne olacağını merak eder. ‘Arkadaşları ile görüşecek mi?’, ‘Aynı okula mı gidecek?’, ‘Diğer akrabalarını görebilecek mi?’. Bu soruların cevabı çocuğa net olarak verilmelidir.
Çocuğun boşanmayı algılayışı ve vereceği duygusal tepkiler yaşa göre değişim gösterir:
Okul öncesi dönem (0-5 yaş): Bu dönemde çocuk için boşanma sadece bedensel bir ayrılık olup, geçicidir. Bu yaştaki çocuklar eşlerin birbirlerine karşı olan olumsuz duygularını anlayamazlar ve boşanma karşısında şaşkınlaşırlar bu da korku yaratır. Özellikle boşanma sonrası depresif belirtiler gösteren annelerin çocukları anneye aşırı bağımlılık geliştirir, tuvalet alışkanlığını kaybeder, saldırganlaşır veya içlerine kapanırlar.
İlkokul dönemi: Çocuk için boşanma artık sonuçları bilinen bir olaydır. Çocuk anne ve babası arasındaki duygusal bağın koptuğunun farkındadır. Ayrılığın sebebi olarak kendilerini suçlayabilirler. Büyüdükçe olayları daha iyi değerlendirmeye başlarlar ve suçluluk duygusu azalır.
Ergenlik dönemi: Boşanma bu dönemde net olarak algılanır. Ergen geleceği ile ilgili endişeler taşır. Boşanma sonrası ailedeki rol ve sorumlukları ile ilgilenir. Olayı iki taraftan da değerlendirmeye çalışır. Anne-babasına karşı farklı duygular besleyebilir.
Boşanmanın Çocuklar Üzerinde Olabilecek Etkileri
1. Korku: Çocukların boşanmadan neden korktukları yaşına göre değişir. Okul öncesi çocuklar daha çok birlikte yaşadıkları ebeveynin de kendisini terk etmesinden, yiyecek, yatacak yer bulamamaktan, giden ebeveynin kendisini eskisi kadar sevmemesinden korkarlar. Bu korkular ağlama, ebeveynden hiç ayrılmama şeklinde kendisini gösterir. Daha küçük çocuklar kendilerine bir nesne, oyuncak bulurlar ve onları hiç yanlarından ayırmazlar. Daha büyük yaştaki çocuklar korku yaşarlar ancak terk edilme korkusu değil de daha çok bundan sonra ne olacağı, boşanmanın hayatlarını nasıl etkileyeceği konularında endişelenirler. Bu nedenle çocukların korkularını ifade etmelerini isteyebilirsiniz. Bilinmeyen, bilinen haline gelirse eskisi gibi korkutmaz. Şöyle sorular sorabilirsiniz: ‘Bugün işe gittiğimde sana ne olacağını düşünüyorsun?’, ‘Annenin seni eskisi kadar görmüyor olması sana ne düşündürüyor?’. Çocuğa tutarlı ve güvenli bir sevgi vermek bu korkuları ile baş etmesinde çok önemlidir.
2. Öfke: Çocukların boşanmaya verdikleri tepki yaşına, kişilik özelliklerine, ailenin durumuna göre değişir. Bazı çocuklar özellikler de erkek çocuklar, sık sık kavga ederek, ona bakım veren kişilere bağırarak, kırıp dökerek öfkelerin ifade ederler. Daha büyük çocuklar durumu daha iyi değerlendirebildikleri için öfkeyi boşanmadan sorumlu olan ebeveyne yönlendirirler. Yapılabilecek en iyi şey çocuklarınızın öfkeyi sağlıklı bir şekilde dışa vurmasını sağlamaktır. Yüzme, koşma gibi fiziksel aktiviteler öfkenin yatışmasına yardımcı olabilir. Bazı çocuklarda öfkelerini içlerine kapanarak ifade ederler. Bu durumda çocuklar duygularını ifade etmeleri için cesaretlendirilmelidir. Öfkeyi görmezden gelmek, davranışlarının yanlış olduğu söylemek yapılmaması gerekenlerdir.
3. Üzüntü: Aileden birinin ayrılması, çocuğun eski günlere karşı özlem duyması üzülmesine neden olur. Bu çok doğal bir duygudur. Bazı ebeveynler ayrılık üzerine konuşmanın çocukları daha fazla üzeceğini düşünüp, bu mevzuda konuşmazlar. Oysaki durum böyle değildir. Her zaman duyguların dile getirilmesi çocuğun o duygu ile baş edebilmesine yardımcı olur. ‘Ağlama, ağlayarak annen geri gelmez’, ‘ Anlamıyorum neden ağladığını’ gibi yaklaşımlar çocuğun duygularını bastırmaktan öte bir işe yaramaz.
4. Suçluluk: Çocuklar dünyanın merkezinde kendilerini gördükleri için boşanmaya kendisinin neden olduğunu düşünüp suçluluk hissedebilir. Örneğin; ‘Daha çok çalışsaydım babam gitmezdi’, ‘Daha uslu dursaydım ayrılmazlardı’ gibi. Ve bu durumu düzeltebileceklerini bile düşünürler. Bu nedenle boşanmanın onlar yüzünden olmadığını ve boşanmanın geçici bir şey olmadığını durumun sürekli olduğunu çocuklara iyi anlatmak gerekir.
5. Yalnızlık: Bir ebeveynin evden ayrılması yalnızlık duygusunu tetikler. Yalnızlık ve yalnız kalmak farklı kavramlardır. Eğer çocuk yeni şartlarda daha fazla yalnız kalmak durumunda ise, kendini eğlendirecek hobiler bulabilir. Örneğin; resim yapmak, bahçede oynamak gibi.
6. Reddetme: Çocuklar anne- babaların birbirlerini istememesi durumunu kendilerinin de artık istenmeyeceği şeklinde algılayabilirler. Bu nedenle boşanma kararı çocuklara açıklanırken çocuklarla olan ilişkinizin asla etkilenmeyeceği konusunda çocuğunuzla konuşmanız gerekmektedir.
7. Gerileme: Bu ayrılık nedeni ile birçok çocuk, gerileme davranışları gösterir. Alt ıslatma, parmak emme, anne-babaya vurma, aşırı düşkünlük gibi gerileme davranışları kısa vadede normal karşılanır. Bu dönemde çocuklara bu davranışlarından dolayı kızmak, bağırmak, eleştirmek çocuğunuzu daha çok sıkıntıya sokar. Bu dönemde çocuğunuzun ilgiye ve rahatlatılmaya ihtiyacı vardır.
8. Uyku Sorunları: Bu döneme birçok çocuk yatağa gitmeyi istemez. Uykusuzluk, endişe, kâbus görme gibi sorunlar yaşar. Uyku ile ilgili tepkiler 1-2 ay içinde yok olur ancak bu dönemde çocukların gece uyku düzenlerini aksatmamak gerekir. Çocuğunuzu geceye geçiş için sakin bir şeyler yaparak hazırlayabilirsiniz. Örneğin, hikâye okuyabilirsiniz, çocuğunuzla sohbet edebilirsiniz. Akşam ve gecelere ait düzen değiştirilmemelidir. Her biri belirli olmalıdır. (Okuldan geldiği saat, ders yapacağı saat, oynayacağı saat, yemek yiyeceği saat, yatacağı saat)
Çocuğunuzun tek başına uyuması için şu yöntemleri deneyebilirsiniz:
• Çocuğunuz yatağından çıkıp yanınıza geldiğinde kararlı bir şekilde onu alıp yatağına götürün ve ona yatıştırıcı sözler söyleyerek birkaç dakika yanında kalın. Yaşça büyük çocuklara uykuya dalana kadar kitap okumaya izin verilebilir. • Eğer çocuk ağlarsa odaya girip 1. aşamayı tekrar etmek için 20 dakika beklenmelidir. • Çocuk ağlamayı sürdürürse, odaya gitmek için daha fazla süre geçmesini bekleyin. Suçluluk duygusu hissetmeyin devam edin çocuk 2-3 gecede kararlı olduğunuzu anlayacaktır.
9. Mastürbasyon: Küçük yaşlardan itibaren çocuklar vücutlarını araştırır ve haz alınan bölgeleri keşfeder. Boşanma döneminde çocuk kaygısını azaltmak için mastürbasyon yapabilir. Ancak bu sürekli ve herkesin içinde olursa mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.
10. Okul Sorunları: Çocuklar boşanmaya tepki olarak okulda, sosyal ilişkilerde ve derslerde başarısızlık gösterebilirler. Çocuklarda dikkat sorunları oluşabilir. Öğretmenle sürekli iletişim halinde olup çocuğun dersleri ve davranışları hakkında bilgi alıp öğretmen ile birlikte çözümler üretmek gerekir. Aşılamadığı takdirde bir uzmandan yardım almak gerekir. Boşanma sürecinde bazı ebeveynler çocuğu okula göndermezler. Bu yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü çocuğun okula karşı istek ve sevgisinde azalma olabilir, okula başladığında uyum sorunları yaşayabilir.
11. Fiziksel Sorunlar: Bazı çocuklar boşanma karşısında yaşadığı stresi bedenine yansıtarak yaşar. Mide bulantısı, karın, baş ağrısı gibi. Çocuklar bu tür tepkileri duygularını rahatça ifade edemediklerinde verirler.
12. Yemek Yeme ile İlgili Sorunlar: Bu sorunla karşı karşıya kalan çocuklar tepkisel olarak ya çok yerler ya da hiç yemek yemezler. Yeme ile ilgili alışkanlıklarında ki değişim çocukta duygusal sorunun bir işareti olabilir.
13. Anne-Babayı Tekrar Birleştirme Arzusu: Çocuk yıllar geçse de, ebeveynler başkaları ile evlense de anne-babalarının birleşmesini arzularlar ve ümitlerini yitirmezler. Fantezi dünyasında bunu yaşarlar. Çocuğun bu fantezilerini engelleyemeyiz. Ancak anne-babanın bununla ilgili ümit verici yaklaşımlardan kesinlikle kaçınması gerekir. Aksi takdirde çocuk hayal kırıklığı yaşar.