Birçok anne-baba çocuğunu anladığını, onunla sağlıklı iletişim kurduğunu zanneder ve ellerinden geleni yaptıklarını ama bir türlü anlaşamadıklarını düşünürler. Aslında tam aksine iletişimi engelleyen birçok hata yapmaktadırlar. Sağlıklı iletişim becerilerinin neler olduğunu öğrenmeden önce hangi hataları yaptığımızın farkında olmamız gerekir. Şimdi iletişim hatalarına bir göz atalım, bakalım bizde mevcut bulunan hatalar var mı?
İletişim Hataları
1. ‘Öğüt vermek, çözüm getirmek, yönlendirmek’. Bu gibi yaklaşımlar çocuğunuzda isyan yaratabilir ve onu savunuculuğa itebilir. Bu yaklaşımlara örnekler ise; ‘ Şöyle yap, böyle yap’, ‘Burada hatalısın şöyle davranmalıydın’, ‘ Televizyon izleyeceğine ders çalışsan iyi edersin’.
2. ‘Yargılamak, eleştirmek, ad takmak’. Bu yaklaşımlar çocuğunuza kendisinin anlaşılmadığını, haksızlığa uğradığını hissettirir ve çocuğunuzun sizinle iletişimini kesmesine sebep olabilir. Ayrıca eleştiriler çocuğunuzun özgüvenini zedeler. Bu yaklaşımlara örnek verecek olursak; ‘Sen zaten hep böyle yaparsın’, ‘Bebek gibi davranıyorsun’, ‘Sen bebek misin?’, ‘ Saçma sapan davranma’, ‘ Geri zekalı mısın?’
3. ‘Soru sormak, araştırmak, incelemek’. Genellikle bu tarz yaklaşımlar içinde önyargı, eleştiri veya zorunlu çözüm barındırır. Çocuk bir şey anlatırken bu tarz yaklaşımlarla konuşmayı kesmek çocuğun kendisini savunmak zorunda hissetmesine sebep olur ve çocuk asıl söylemek istediklerini söyleyemez. Örnek verecek olursak; ‘Neden öyle söyledin?’, ‘ Sonra ne dedin?’, ‘İlk önce kim söyledi?’ vb… 4. ‘Teşhis koymak, tahlil etmek’. Bu tür yaklaşımlarla çocuğunuzun kafasının içinden geçenleri okumaya çalışırsınız. Bu tutum ise karşı tarafa onun ondan daha iyi bildiğiniz mesajını verir. Ve alınan bu mesajın sonucu olarak çocuğunuz kendisini sıkışmış hisseder ve anlaşılmadığı hissine kapılır. Bu da ebeveyn ve çocuk arasında ki iletişimi durdurur. Bu yaklaşımlara örnek verecek olursak; ‘Ben senin ne demek istediğini çok iyi biliyorum, sen öyle söylemek istemiyorsun’, ‘ Aslında senin derdin başka’ vb…
5. ‘Sakinleştirmek, teselli etmek, konuyu değiştirmek’. Çocuğunuza bu tarzda yaklaştığınızda çocuğunuz probleminin sizin tarafınızdan önemsenmediğini, dinlenilmeye değerli olmadığını hisseder. Bu hislerde çocukta öfke duygusu yaratır. Örneğin; ‘Aldırma, buna üzülünür mü?’, ‘Boş ver, takma kafaya’, ‘ Başka şeylerden konuşalım’, ‘Abartıyorsun canım, buna hiç ağlanır mı?’ gibi.
Sağlıklı İletişim Kurmanın Yolları
1. Bedenen dinlemek: İyi bir iletişimin ilk koşulu, kişiye onu bedenen dinlediğinizi göstermektir. Çocuğunuzla, ona bedeninizi çevirerek ve göz teması kurarak konuşunuz. Yani bir taraftan temizlik yaparken diğer taraftan çocuğunuz ile konuşmayın. 2. Sessizlik: Sessizlik iletişimde önemli bir unsurdur. Genellikle ebeveyn çocuğu bir sorun ile geldiğinde hemen sorular yöneltirler, çözüm getirmeye çalışırlar, öğüt verirler. Çocuğunuzun kendisini anlatabilmesi için bir alana ihtiyacı vardır. Çocuğunuz anlatırken sabırla dinleyin, olayı anlamaya çalışın. 3. Çocuğunuz konuşurken konu hakkında daha çok bilgi almak için ‘kapı aralayıcı’ dediğimiz teknikler kullanabilirsiziniz. Mesela, söylediklerini kısaca ‘tekrar’ edebilirsiniz. Örneğin; Çocuk: Ayşe, bebeğimi alıyor, vermiyor. Anne: Ayıp canım, oyuncaklarınızı paylaşın. Burada çocuk kendisinin anlaşılmadığını hissedip ağlayabilir, öfkelenebilir. Bu yanlış bir tutum örneği ,bunun yerine çocukla şu şekilde iletişime geçilmelidir; Anne: Demek, Ayşe bebeğini alıyor. Çocuk: Hep böyle yapıyor beni çok kızdırıyor.
Burada anne çocuğun söylediğini tekrar ederek çocuğun duygusunu ifade etmesi için fırsat verdi.
Peki tekrar etmek neden önemli?
• Söylen kişiye ayna görevi görür. • Söylenenlerin aynen duyulduğunu belirtir. • Soruna hemen çözüm getirmez, böylelikle çocuğun sorunu etraflıca düşünmesine, çözümü kendisinin bulmasına yardım eder. • Sorunların derinlemesine incelenmesine yardım eder. Sorunun altında ne yatıyor, bunun anlaşılmasını sağlar. • Çocuğunuz dinlenildiğini ve anlaşıldığını fark edince daha fazla anlatma eğiliminde olur.
Diğer kapı aralayıcı teknik ise duyguları ifade etmektir.
Çocuk: Ayşe, bebeğimi alıyor, vermiyor. Burada çocuk öfke hissediyor. Anne şöyle bir duygu tepkisi verebilir. Anne: Bu seni çok kızdırmış Çocuk: Evet, hep bunu yapıyor beni çok kızdırıyor. Buradan konu açılıp detaylı bir şekilde bilgi alınabilir. Ve çocuk kendini anlaşılmış hisseder, hatta bu anlatma sürecinde sorununa çözüm bile bulabilir.
‘ Duygu’ yansıtması neden önemli?
Duyguların dile getirilmesi konuşan kişiyi rahatlatır, duyguların yoğunluğu azalır ve davranışlarına yansımaz, kişi anlaşıldığını hisseder.
Çocuğunuzu Dinlemenin Faydaları Nelerdir?
1. Kendisini daha iyi ifade ettiği için konuşma yeteneği artar, kelime haznesi zenginleşir. 2. Çocuğunuz sorunun ifade etme fırsatı bulursa bunu davranışları ile gösterme gereksinimi duymaz ( saldırganlık, hırçınlık, içine kapanma vb ). 3. Anlaşıldığını hisseden çocuk kendini daha rahat ve mutlu hisseder. Özgüveni artar. 4. Ebeveynlerle çocuk arasında yakınlık kurulmasını sağlar. 5. Kendi söylediklerinin dinlenildiğini gören çocuk anne-babasını dinler.